31.1.15

Ötelerden Haber

aç kapıyı sevgili 
ötelerin ötesinden haber var
ağızlarda şarkılar
sevinç besteleri var

ben geldim sevgili 
açılsın gönül kapıların
bölük,bölük giresim var
sana sonsuz bestelerim var 

26.1.15

vasiyet

mümkünse bazı köylere özgürlük gelsin,
bazı esnaflara da vergi affı
sokak başlarındaki asansörler
sarhoş etmesin
garibanları

...

herkesi aynı gökyüzüne bakmaya davet ediyorum
namaz kılan hinduları
yogadan mahrum bıraksınlar
ve muaf

beni telgraf telleriyle kelepçelemeliler
haber bekleyen güzel kızlara

beni bazı şeylerle suçlasınlar
ve lütfen güzel polisler de girsin
sorgu odasına
tüm davetkarlığıyla kızıl saçlı bir polis
gökyüzünün olmadığı bir yerlere götürsün aklımı

beni dul bir kadının çamaşır ipiyle assınlar
sırılsıklam aşığım

25.1.15

Monalisa'm

gözlerim gözlerini seçemiyor
''onlardan kalbime sevda geçemiyor''
senden bir türlü geçmiyor
Monalisa'm

ben senden önce ölmek isterim
gidersem en azından tabutumu seversin
ölürsem yanıma gelirsin
Monalisa'm 

sevdamı sana söylesem anlar mısın
yoksa güler oynar mısın
kahrımdan çürüsemde sen de beni mumyalar mısın
yoksa beni bir buçuk metre toprağa koyar mısın 
Monalisa'm

24.1.15

KURU KALABALIK

Yürüyorum binlerin arasında yapayalnız
Kaldırımları ezercesine basıyorum
Aklımda sen gölgemin üstünde dumanlar
İzmarit kutusuna dönmüş bir kafa

Üstünden binlerce kişi geçer bu kaldırımların
Ama yine de tanırlar bu yüzü
Nedensiz basıyorum artık yüzünüze
Yine de gülüyorsunuz yalnızlığımla alay edercesine

23.1.15

Moda moda değilse?

Bir kıyafetin moda oluşuna kim karar verir? Bir kadın kıyafetiyse genellikle bir gay karar verir.

Yerel televizyon programlarında düzenlenen "Bugün nasıl giysem bana yakışır?" gibi programlardaki jürilerde mutlaka en az bir gay bulunur. Kadınlar nasıl oldu da bir kadının nasıl giyinmesi gerektiğini bir gayden öğrenir hale geldi.

Bunca konuyu deşince şöyle klişe sorular da peydah oluyor tabii, Kadın kim için giyinir? Kadın kim için makyaj yapar?

fotoğraf kaynağı: trendmodeller.com
Erkeklere hitap etmek için giyinen ve makyaj yapan kadınlar için yazıyorum. Bu yazdıklarım kendileri için veya gayler için giyinen kadınları ilgilendirmeyebilir.

Biz erkekler podyumda yürüyen mankenleri genellikle seksi ve tatlı buluruz, evet. Ama kıyafetleri için aynı şeyi düşünmeyiz. Ya da kendi adıma konuşayım. O güzelim kadınlar seksi evet ama kıyafetleri ve makyajları için aynı şeyi söyleyemem. Bir erkeğin neyi seveceğini bilmeyen gaylerin tasarladığı, çizdiği, diktiği kıyafetler hiç hoş değil.

Kadın nasıl güzel?

Kıl
Rakımı yüksek yerlerde yaşayan insanların kılları daha güçlü gelişir. Aynı şekilde burunları ve kulakları da deniz seviyesindeki insanlara kıyasla daha hızlı veya çok büyür.

Bıyık, kadınlara yakışmayan bir şey. Buna ilk kim karar vermiş bilmiyorum ama isabetli olmuş. Kadınları narin, tatlı görmek istediğimiz için biz erkekler, kadına bıyık yakıştırmayız.

Kol kılları, kadın kendini daha iyi hissedecekse kol kıllarını almalı ama bence şart değil. Çok okumuş, çok yazmış, aklı başında, eli yüzü düzgün, narin, tatlı bir kadını sırf kolundaki kıllarla mutlu diye reddedecek değilim.

Kıyafet
Bu çok kapsamlı bir konu, kıyafet günümüzde mevsim şartlarından bağımsız şekillenebiliyor. Değişmeyen tek şey etkileyicilik gereksinimi. Yani ben bir erkek olarak dış görüntümün etkileyici olmasını isterim ama bunu tesis etmek için fazla gayret etmem. Kadınlar etkileyici görünmek için çok pahalı kıyafetler, kremler, bakım ve makyaj setleri edinebiliyorlar.

Bir erkek olan benim kadında görünce etkileyici bulduğum kıyafet abartısızdır. Bir kıyafet kesinlikle abartısız olmalı. Bülent Ersoy kıyafetleri gibi kıyafetten bağımsız onlarca parça taşımamalı.

Mini etek
Erkeği etkilemek için giyiniyorsanız yanlıştasınız soyunmanız lazım. Biz erkekler için "maalesef" en çekici kıyafet kadının bizzat cildi. Yani seksi görünmek istiyorsanız ve bacaklarınıza güveniyorsanız dolabınızda bol bol mini etek ve mini şort olmalı. Çoğu kez dillendirildiği gibi mini kıyafetlerinizi abartılı bir şekilde çekiştirmeniz sizi yine itici yapacaktır. Minilikte sınırı siz belirleyin, çekiştire çekiştire gezinmeyin.

"Fazla seksi olmayayım ama etkileyici görüneyim"
Gibi şeyler diyorsanız yine tek parça kıyafet yani elbise öneririm. Aslında ben hemen her boyda, kiloda kadına tek parça elbise yakıştırırım. Elbise mini olmak zorunda da değil dizin 1-2 karış altında biten veya tamamen topuklara kadar uzanan bir elbise de oldukça etkileyici görünür. Kadında pantolon gömlek görmeyi pek tercih etmiyorum. Yine de elbiseyle gidilemeyecek etkinliklere pantolon gömlek veya t-shirt ile katılabilirsiniz tabii. Bu konuda en abartılı örnek Ellen DeGeneres. Bu çıtayı zorlamayın. Soğuktan korunmak için giyilen manto gibi şeylerin görüntüsüne hiç önem vermiyorum. Salaş ve kullanışsız olmasın yeter.

Makyaj
Makyaj, dış görünümde en hassas konu. Ben bir erkek olarak abartılı makyajdan nefret ediyorum. Öyle her şeyden kolay nefret eden biri de değilimdir. Abartılı makyajdan hiç haz etmiyorum. Arkadaşlarınızla sarılıp birbirinizin sırtını sıvazladıktan sonra ayrılınca yüzünüzün bir kısmı arkadaşınızın omzunda kalıyorsa yanlıştasınız. O kadar şey bocalayıp narin cildinize işkence etmeyin. Makyajla kapatmadan insan içinde rahat edemediğiniz bir cild kusurunuz falan yoksa asla yüzünüze el dokundurulmayacak kadar malzeme bocalamayın. Oje denilen şeyi hiç çekici bulmuyorum, itici de bulmuyorum gereksiz bence, boşuna masraf. Kendinize yakıştırdığınız bir ruj kullanabilirsiniz ama bu da şart değil. Doğal dudak renginiz de oldukça hoş.

Siz siz olun
Kendinize yakıştırmadığınız şekilde giyinmeyin ve makyaj yapmayın. Giydiğiniz kıyafet veya yaptığınız makyaj yüzünden rahat edemiyorsanız etrafınızda sizinle ilgili erkekler de rahatsız oluyor.

21.1.15

Biraz da buraların dertleri anılsın #3

Harun'la kümbet çamlık parkında oturuyorduk ki Harun "artık buralar bile serin değil amına koyim, iklimleri nasıl siktiysek." dedi. Az ötede bir beyamca oturuyordu "küfürlü konuşmayın gençler" dedi. Harun da "haksız mıyım beyamca şu barajlar, arabalar parfümler olmasa rahat rahat bir yaz mevsimi geçirirdik" dedi. Beyamca "haklısın da küfür çözmezki iklim sorunlarını" dedi. Ben de ikiniz de haklısınız kapatalım konuyu dedim zaten beyamca kalktı gitti.

Harun'a mesaj geldi. Kaan nerde olduğumuzu soruyor. Harun'un da bedava dakikası vardı aradık çağırdık çamlık parkına gelirken de içecek bir şeyler al diye tembihledi Harun.

Az aşağıda da bir gürültü duyduk, bir ağır vasıta sokağı gürültüye boğarak bir o tarafa bir bu tarafa gidiyordu. Meğer bu sokakta çarşamba pazarı kurulduğundan belediye çarşamba akşamları sokağı özel araçlarla temizletiyormuş. Dün akşam da araç mı ağrıza yapmış, işçilerden birinin hanımı mı doğum yapmış nedir bugüne kalmış temizlik işi. Gençler de tam bisikletle yarış organize etmişlerdi ki sokak kapatılınca oflaya puflaya aşağı sokağa gittiler.

Sevgili

ama sen uzaklardasın uzaklardaydın hep 
şelaleler akardı bizim şehrin kıyısından
çoşku ile aktığını ben gördüm  
bir gün bir çobana rastlarsan beni sor ona beni

çoban bilmezse beni dağlara sor 
dağlar bilir beni 
fırtınaların yerini sesi olmayan taşlar alır
fısıltıyla anlatır beni sana

bense hep uzakta dağların arkasında
sessiz sessiz fısıltılarla seni zikrediyorum
dumanlar yükseliyor mavi bulutlara 
birden kararıyor hava

bulutlar hizaya geçiyorlar harp düzeni alıyorlar 
ve başlıyor  hüzünlü bulutlar sen bilmiyorsun  ama
onlar beni anlatıyorlar 
her damlada sana sevgimi sana öfkemi anlatıyorlar

18.1.15

Benim Şehrim

İşte burası benim şehrim birader
Benim kurallarım geçerli burada
Kurallara uymayanlar çeker gider 
Gerginlik kokusu istemem havada

Dostlarım vardır sokaklarda her daim 

Başımı nereye çevirsem ordalar 
Hem keyfim yerinde hem de halim vaktim 
İyi ki beni zamanında buldular

14.1.15

zirve tek kişilik değil

zafer de tek kişilik değil.

(çoğunlukla yazları katıldığımız kurslarda kazandığımız) din öğretilerimizde bize öncelikle yaratıcı'nın tek oluşu öğretilir. "eğer yaratıcı birden fazla olsaydı dünya'da kaos oluşurdu, biri yağmur yağdırmak isterken diğeri güneşli havayı reva görebilirdi." cümlesini bir çok din öğretmeninden duyduk. bu cümle bize dinin temeli olan yaratıcının tekliği bilgisini veriyor.
fotoğraf kaynağı: kackar.org
bu öğretiler sonucu insanın yaşayışında köklü değişikliklerin olacağı kesin ancak insanın bilinçsizce kaydettiği çoğu veriler ayakbağı olur.

herkes içten içe lider olmak ister. lider olunmak istenen yer, durum değişse de lider olma isteği hep vardır. yaratıcının tek olduğu bilgisi bu durumda insanın yolunu çetrefilleştiriyor. zirveye oynayan biri öncelikle kendi düzeyindekileri yok etmeyi amaçlıyor. birbirimizden güç aldığımızı unutup kendini yalnız bırakıyor.

12.1.15

Monalisa'ma

şimdi sen nerdesin
hangi acımasız kalptesin
sen deliyor her seferinde gamlı yüreğim
sensiz çok zor oluyor her günüm tekrar,tekrar ölüyorum
Monalisa'm

seni betimlerken kalbim her seferinde acıyor
sensiz sanki maden ocağındaki işlere benzetiyorum kendimi
karanlık çukurun içinde
dünya ile irtibatı kesmişim sana bağlıyım
Monalisa'm

ben hayatımdan kestim ümidi seni bekledi can yüreğim seni
sevemedik bir deli gibi deli demişken 
deli olsa da sever miydi insan birini
delilerin de sevmeye hakkı yok muydu  
Monalisa'm

''Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.''
''Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler''

Monalisa'm

11.1.15

ah ulan rıza

şu saatte ah muhsin ünlü okumak ne iyi gelir, sıcak bir çayın dumanında. ne sevenim ne soranım var dedi orhan baba. attı şaplağı hülya ablaya. biz de böyle sürtüyoruz sokaklarda. "ah o gemide ben de olsaydım eğer" gerekirse tayfa, gerekirse ne bileyim işte dümen olurdum "haydar" isminin sonuna. sonra da hatasız kul olmaz diyor orhan baba. ettim bir hata vurdum şaplağı affola. neler oluyor hayatta. ah ulan rıza.