satılabilen kurnazlık, reklamcılık

reklamlarda koyun ve çoban görmeye gözümüz alıştı desek yanlış olmaz herhalde. özellikle banka ve kredi reklamlarında bu tema sıklıkla işleniyor.

2008 garanti - "küçük çoban yüksek kredi" reklamı

2013 (bugünlerde tvlerde) vakıfbank worldcard - "15 otomobil hediye" reklamı
halk arasında koyunlar hakkında yaygın bir duyum var "bir koyun giderse tüm sürü peşinden gider" reklam yazarları bilinçli veya bilinçsiz olarak bu duyumdan etkilenmiş olabilirler diye düşünüyorum.

her yerde reklam

insanın görebileceği veya göremeyeceği her yerde reklam var. yoğun, işlek bir cadde üzerindeki binaların 3. katının dış cephe duvarındaki yarım metrelik reklam panolarına kim bakıyor ki? niye oralarda reklamlar var? veya otobüslerde, metrobüslerde yukarı demirlerden tutunmamız için sarkan kollarda kartvizitler, reklamlar var. doğal olarak bu reklamlar toplumun belli geliri olan insanları hedef alıyor. lahmacun, dürüm, gsm operatörü kampanyaları falan görüyoruz. reklamcıların da düşündüğü gibi o kollara tutunduğumuza göre fakiriz, evet.

fotoğraf kaynak: www.alanmedya.net

çoğu reklamdan bilinçli olarak etkilenmiyoruz. gördüğümüz reklam panolarındaki telefon numaralarını rehberimize eklemiyoruz ama onlara ulaşmak için telefonun ve internetin (web sayfa, eposta adresi) yeteceğini biliyoruz.

reklamların belleğimizde yeri ve önemi

15 yıl eğitim görmüş bir öğrencinin belleğinde kitaplardaki, şiirlerdeki cümlelerden çok reklam sloganları, markalar ve reklam müzikleri vardır. kaldırımlardaki dev reklam panolarını 1 ay kiralamak için (kahramanmaraş'ta) en az 3500 lirayı gözden çıkarmak gerekiyor. bu kadar para harcandığına göre bizler o kaldırımlarda yürürken, kırmızı ışıkta beklerken mutlaka markaları, sloganları ve kampanyaları belleğimize kazıyoruz. aksi takdirde niye bu kadar para harcansın?

sinir bozan reklamlar

bir şekilde belleğimize kazınmayı başaran gıcık reklamlar var. yani tv kanallarını tararken (zappinge türkçe karşılık bulamadım) karşılaşıldığında hemen kanal geçirten reklamlar. belki de bu reklamlar da böylece belleğimize kazınıyor.
2013 (bugünlerde tvlerde) ikea - "evladiyelik" reklamı
bu reklam filmini nyan.cat adlı tuhaf web uyuşturucusuna benzetiyorum.

modern reklamcılık

bir de bu var. reklamcılık sanki çok eskiye dayanan bir işmiş gibi hemen modern versiyonunu çıkarttılar. modern iyidir hoştur da daha insancıl olmalı. insanın ruh ve beden sağlığına zarar vermeyecek reklamlar görmeliyiz. turkcell'in viral reklam denemesi pek hoşuma gitti. 3 seriden oluşan bir reklam.
2013 (bugünlerde tvlerde) turkcell - "lazer odaklanma - müştem" reklamı
diğerleri için bakınız, lazer odaklanma - müşteri, kreatif.

her şeye rağmen reklam yazarlığı ve reklamcılık uzun vadede irtifa kaybetmeyecek bir iş, sektör. yeteneğini olanlar bu sektörden çok ekmek yer.