Van'da imam "Operasyon ABD ve İsrail'in işidir" deyince, cemaatten bir grup camiyi terk etti. http://t.co/seiIzZvxfz pic.twitter.com/gRX8TOw0au
— Doğan Haber Ajansı (@dhainternet) December 20, 2013
twitter'da bunu gördüm. sonra diyanet.gov.tr'de cuma hutbelerinin bir dökümü var mıdır diye aradım durdum, bulamadım. diyanet'in halkla ilişkiler müşavirliğine mail attım. diyanet.gov.tr'de mail adresi ararken diyanetin ne kadar kapsamlı bir kurum olduğunu, bir yığın alt birimi olduğunu fark ettim. diyanet.gov.tr/tr/iletisimsonra kahramanmaraş müftülüğünün web sayfasına kmarasmuftulugu.gov.tr girdim. menüden hutbeler linkine tıkladım cuma hutbeleri arşivi karşıma geldi. bugünün hutbesi aşağıdaki gibi. noktasına virgülüne dokunmadan kopyaladım.
İL:Kahramanmaraş
TARİH 20.12.2013
HASET AMELLERİ BOŞA
ÇIKARIR
Muhterem Müminler!
İnsanlar
arası ilişkileri olumsuz etkileyen, kırgınlıklara sebep olan, ahlaki zaaf ve
manevi hastalıklardan biri olan haset; kıskanmak, çekememek, başkasında bulunan
maddi ve manevi nimet ve imkânlardan rahatsız olup, o nimetlerin kendisine
verilmesini istemek, kendisine verilmese bile, kıskandığı kimsenin bu
imkânlardan mahrum kalmasını temenni etmektir. Kıskançlık kelimesiyle ifade
ettiğimiz hasedin temelinde, ilahi takdir ve taksime itiraz anlamı vardır. Bu
yüzden haset, dinimizde haram kılınmış, terkedilmesi gereken gayri ahlaki
özelliklerden kabul edilmiştir.
Haset, kalpte
bulunan ve insanı kötülüklere sevk eden şeytanî bir duygu olup, müslümanın
manevi dünyasına zarar veren bir çeşit ruh hastalığıdır. Her müslümanın, bu
duygu ve düşünceden kendisini şiddetle koruması gerekir. Bu nedenledir ki Peygamber Efendimiz(s.a.s.);
“Hasetten kaçının; çünkü o ateşin odunu yiyip tükettiği gibi, bütün
iyilikleri yer bitirir”[i]
buyurmuştur. Zira haset duygusu haset eden kişiyi gıybete, zulme, haksızlığa
sevk eder. Gıybet, zulüm ve haksızlık ise bunları yapan kişinin iyiliklerinin
yok olmasına sebep olur. Peygamber Efendimiz(s.a.s.) yine bir hadislerinde; “Bir
kulun kalbinde imanla haset bir arada bulunmaz.”[ii]
buyurarak hasedin sevk edebileceği hüsranın boyutunu ifade etmiştir.
Hz. Âdem’in
(a.s) çocuklarından Kabil, kardeşi Habil’i kıskandığı için öldürmüş ve böylece
ilk öldürme hadisesi, haset ve kıskançlık yüzünden meydana gelmiştir. Diğer
taraftan, Hz. Yusuf (a.s)’ı kardeşleri çekemedikleri için kuyuya atmışlar,
babaları Yakub (a.s.) çekilen sıkıntılar neticesinde, uzun bir süre sonra oğlu
Yusuf’a (a.s.) kavuşmuştur.
Değerli Müslümanlar!
Hasedin, ferdi
ve toplumsal birçok zararı vardır. Haset eden kişi, bir imtihan vesilesi olan
mal, mülk, servet, statü gibi hususlarda kardeşinin sahip olduğu bir nimeti,
güzelliği çekemeyerek, Allah’ın yaptığı taksim ve takdire rıza göstermiyor,
onun iradesine karşı geliyor demektir. Ayrıca haset eden kişi, “Zandan
kaçının. Çünkü zan sözlerin en yalanıdır. Dedikodu yapmayın, başkalarının
kusurlarını araştırmayın, birbirinize haset etmeyin, kin gütmeyin, birbirinizle
insani ilişkilerinizi kesmeyin. Ey Allah’ın kulları kardeş olun”[iii]
şeklinde buyuran Peygamberimizin birlik beraberlik kardeşlik ve yardımlaşma emrini
yerine getirmiyor demektir. Allahu Teâla’nın ve Peygamberimizin emir ve
tavsiyelerini yerine getirmemek, Kur’an ve sünnete tabi olmamak hem bu dünyada
hem de ahiret gününde Allah’ın rahmetinden uzak kalmamıza sebep olacaktır.
Değerli Müminler!
Unutmayalım
ki, birbirlerinin iyiliğini istemeyen fertlerin oluşturduğu toplumun huzurlu
olması mümkün değildir. Mümin, kendisi için arzu ettiğini başkaları için de
isteyen, kendisi için arzu etmediğini diğer müminler için de arzu etmeyen
kimsedir. Buna göre; haset, kin, öfke, nefret gibi kötü düşünce ve
davranışlardan uzak durarak, sevgi, saygı, hoşgörü, diğergamlık, başkalarının
iyiliğini istemek gibi en güzel ahlaki özelliklere sahip olmaya çalışalım.
Hutbemi
Felak süresinin mealiyle bitirmek istiyorum: De ki: “Yarattığı şeylerin
kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere
üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının
Rabbine sığınırım.”[iv]
[i] Ebu Davud, Edeb, 52
[ii] Nesei, Cihad, 8
[iii] Buhari, Edeb, 57
[iv] Felak, 1-5
Hazırlayan: Muharrem TOZAR K.Maraş Sarayaltı Cami İ.H.
Redaksiyon: İl İrşat Kurulu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder