20.12.13

cumalar ve hutbeler

twitter'da bunu gördüm. sonra diyanet.gov.tr'de cuma hutbelerinin bir dökümü var mıdır diye aradım durdum, bulamadım. diyanet'in halkla ilişkiler müşavirliğine mail attım. diyanet.gov.tr'de mail adresi ararken diyanetin ne kadar kapsamlı bir kurum olduğunu, bir yığın alt birimi olduğunu fark ettim. diyanet.gov.tr/tr/iletisim

sonra kahramanmaraş müftülüğünün web sayfasına kmarasmuftulugu.gov.tr girdim. menüden hutbeler linkine tıkladım cuma hutbeleri arşivi karşıma geldi. bugünün hutbesi aşağıdaki gibi. noktasına virgülüne dokunmadan kopyaladım.


İL:Kahramanmaraş
TARİH 20.12.2013
HASET AMELLERİ BOŞA ÇIKARIR

Muhterem Müminler!
İnsanlar arası ilişkileri olumsuz etkileyen, kırgınlıklara sebep olan, ahlaki zaaf ve manevi hastalıklardan biri olan haset; kıskanmak, çekememek, başkasında bulunan maddi ve manevi nimet ve imkânlardan rahatsız olup, o nimetlerin kendisine verilmesini istemek, kendisine verilmese bile, kıskandığı kimsenin bu imkânlardan mahrum kalmasını temenni etmektir. Kıskançlık kelimesiyle ifade ettiğimiz hasedin temelinde, ilahi takdir ve taksime itiraz anlamı vardır. Bu yüzden haset, dinimizde haram kılınmış, terkedilmesi gereken gayri ahlaki özelliklerden kabul edilmiştir.
Haset, kalpte bulunan ve insanı kötülüklere sevk eden şeytanî bir duygu olup, müslümanın manevi dünyasına zarar veren bir çeşit ruh hastalığıdır. Her müslümanın, bu duygu ve düşünceden kendisini şiddetle koruması gerekir.  Bu nedenledir ki Peygamber Efendimiz(s.a.s.); “Hasetten kaçının; çünkü o ateşin odunu yiyip tükettiği gibi, bütün iyilikleri yer bitirir”[i] buyurmuştur. Zira haset duygusu haset eden kişiyi gıybete, zulme, haksızlığa sevk eder. Gıybet, zulüm ve haksızlık ise bunları yapan kişinin iyiliklerinin yok olmasına sebep olur. Peygamber Efendimiz(s.a.s.) yine bir hadislerinde; “Bir kulun kalbinde imanla haset bir arada bulunmaz.”[ii] buyurarak hasedin sevk edebileceği hüsranın boyutunu ifade etmiştir.
Hz. Âdem’in (a.s) çocuklarından Kabil, kardeşi Habil’i kıskandığı için öldürmüş ve böylece ilk öldürme hadisesi, haset ve kıskançlık yüzünden meydana gelmiştir. Diğer taraftan, Hz. Yusuf (a.s)’ı kardeşleri çekemedikleri için kuyuya atmışlar, babaları Yakub (a.s.) çekilen sıkıntılar neticesinde, uzun bir süre sonra oğlu Yusuf’a (a.s.) kavuşmuştur.
         
Değerli Müslümanlar!
Hasedin, ferdi ve toplumsal birçok zararı vardır. Haset eden kişi, bir imtihan vesilesi olan mal, mülk, servet, statü gibi hususlarda kardeşinin sahip olduğu bir nimeti, güzelliği çekemeyerek, Allah’ın yaptığı taksim ve takdire rıza göstermiyor, onun iradesine karşı geliyor demektir. Ayrıca haset eden kişi, “Zandan kaçının. Çünkü zan sözlerin en yalanıdır. Dedikodu yapmayın, başkalarının kusurlarını araştırmayın, birbirinize haset etmeyin, kin gütmeyin, birbirinizle insani ilişkilerinizi kesmeyin. Ey Allah’ın kulları kardeş olun”[iii] şeklinde buyuran Peygamberimizin birlik beraberlik kardeşlik ve yardımlaşma emrini yerine getirmiyor demektir. Allahu Teâla’nın ve Peygamberimizin emir ve tavsiyelerini yerine getirmemek, Kur’an ve sünnete tabi olmamak hem bu dünyada hem de ahiret gününde Allah’ın rahmetinden uzak kalmamıza sebep olacaktır.   
    
Değerli Müminler!     
Unutmayalım ki, birbirlerinin iyiliğini istemeyen fertlerin oluşturduğu toplumun huzurlu olması mümkün değildir. Mümin, kendisi için arzu ettiğini başkaları için de isteyen, kendisi için arzu etmediğini diğer müminler için de arzu etmeyen kimsedir. Buna göre; haset, kin, öfke, nefret gibi kötü düşünce ve davranışlardan uzak durarak, sevgi, saygı, hoşgörü, diğergamlık, başkalarının iyiliğini istemek gibi en güzel ahlaki özelliklere sahip olmaya çalışalım.
Hutbemi Felak süresinin mealiyle bitirmek istiyorum: De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.”[iv]


[i] Ebu Davud, Edeb, 52
[ii] Nesei, Cihad, 8
[iii] Buhari, Edeb, 57
[iv] Felak, 1-5


Hazırlayan: Muharrem TOZAR K.Maraş Sarayaltı Cami İ.H.
Redaksiyon: İl İrşat Kurulu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder