23.9.14

ekmek aslanın neresinde?

bir gün fareler de
oyuncakların yerini alır be kaptan
daha az tehlikeli toptan, tüfekten
daha insancıl kurttan koyundan

biz de paltomuzu kuşanıp palyaçoluk yaparız belki
vizyon katalım diye değil
eski palyaçolar gibi
açlıktan

2

bu bilgisayar bir şeyleri,
bir şeyleri sürekli olarak biliyor

ben bir şeyleri sürekli biliyorsam eğer,
bu tamı tamına bilgisayardır

ben yapamıyorken on parmak yazmak,
kod yazmak,
film çekmek,
tasarlamak,
seslendirmek,
montajlamak,
şiir yazmak,
yaşamak
büyük marifetti

doktorluğun kitabını yazarsam eğer,
hasta olmak yasaklanır

şimdi ölsem şurda,
şu bilgisayarın karşısında
ölmek bile cazibesini kaybeder

beni taşımıyorken tabutlar,
tabutlar beni taşımıyorken,
ne kadar felsefik,
ne nostaljik.
ne siyasi

taşımıyorken akıllar beni
ne çok şeyi biliyor,

fareler bile daha insan benden,
daha tıbbi,
daha bilimsel,
faideli

bir gün giderim bu diyardan,
bir gün kafiyelerimi de alır,
gökyüzünün olmadığı bir yerlere,
bir yerlerde gökyüzünün olmadığını
anlatmaya giderim

yanımda götürdüğüm şu bilgisayar,
şu bir küsür bilgisayar bilgimle
bilgisaymanın inceliklerini
unutturmaya giderim

o haysiyetsizliğiyle meşhur ve meşgul aslanın midesinden
midesinden aslanın,
elimi kolumu
ve varlığını unuttuğum uzuvlarımı
kurtarmanın heyecanıyla giderim.

giderim bir gökyüzünün olmadığı gerçeği kadar sert.
bir baba kadar olgun.
bir çocuk kadar suçlu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder