solmuştu hayatlar
sonbahar da dökülen yapraklar gibiydi
sevgimiz ve insalığımız
onaltı kasım ikibin ondört.
hava soğuk,betonlar ve buzlar ondan da soğuk.
yağmur taneleri iniyor gökten
ve usulca bir yaprağa düşüyor
aynı bir kuş edası ile süzülerek
her yer o kadar sessiz ki
yağmur tanesinin sesini duyabiliyordum
ve kimse yoktu yanımda
ellerim soğuk
ellerim nasırlı
artık yalnızlığı ve soğu dert etmiyordum
''vakit tamdır diyordum,ve yaprağın sesi
diyor ki değil daha
vakit var daha.''
bu sefil ve yalnız hayattan kurtulmak için
ne vermezdim bir sevdiğim olsa
ne sermezdim önüne
içi boş sahipsiz bir kalp verirdim eline
sevginle doldur diye
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder