19.5.15

Nasıl film izlenmemeli?

Filmden tam anlamıyla tad almak için film hakkında olabildiğince az şey okumak ve duymak gerek. Hatta bazı türlerde fragman bile izlenmemeli. Yönetmen ve senarist bilgisi filmin karşısına geçip geçmeme kararı vermekte yeterlidir. Benim en favori yöntemim, film önerilerinden memnun olduğum arkadaşlarımdan aldığım önerileri IMDB profilimde kaydetmek. Zaman buldukça da izlemek.

Patlamış mısır bir filme yapılabilecek en büyük hakaretlerden

Patlamış mısır yer, cips veya benzeri bir şey yerken insan karşısında konuşanın dediklerini bile tam olarak anlayamaz. Film büyük olasılıkla daha önce hiçbir fikir sahibi olmadığınız bir konuyu anlatmak için inşaa edilmiştir. Hiçbir fikriniz olmadığı bir konuda bilgi ve fikir alırken bir şey yemek, hem sonraki patlamış mısır tanesini bulurken kaba bakma eğilimden ötürü dikkati sarsar hem de yerken oluşan gürültüden dolayı filme olan odağınızı azaltır. Ağız yapısı gereği içerisinde bir şey öğütülürken yanınızdakilerden çok size gürültü yapar.

Siz bir film yazmış ve/veya yönetmiş olsaydınız, izleyicinizin filminiz yerine aptal patlamış mısırla ilgilenmesinden rahatsız olmaz mıydınız?

Patlamış mısır hakkında gereksiz bilgi
Amerika'da yaşanan Büyük Kriz (Büyük Buhran) esnasında halk açlık ve işsizlik sebebiyle saldırganlaşmış ve devleti yıkmaya eğilim göstermişler. Devlet de fakirleştiği için elindeki çok az kaynakla halkı doyuramıyormuş. O zamanlar filmler yarım saatten fazla olmuyormuş. Halk sinemalara dolduğunda devlet erkanları rahat ediyormuş. Devlet sinemacılara destekte bulunup film sürelerini artırmalarını sağlamış. Şu an izlediğimiz uzun metraj filmlerin babası, halkı yatıştırma fikri yani. Halk uzun metraja ilk zamanlar meraktan ilgi gösterse de sonralarda sıkıcı bulmaya başlamış, devlet de elindeki en büyük kaynak olan mısırı sinemalarda patlatıp patlatıp dağıtmış, böylece halk filmi beğenmese bile patlamış mısır yiyerek sinema salonundan çıkmıyormuş.
Gereksiz bilgi buraya kadardı

Filmden tad almıyorsanız, patlamış mısır uğruna katlanmayın. Kapatın gitsin.

Film izlerken sesli yorumlar yapmayın, yanınızdaki izleyenler de dahil o filmin o sahnesini izleyen herkes kapının arkasındaki eli bıçaklı adamı görüyor, üstün zeka falan değilsiniz yani. Zaten o eli bıçaklı adamı size yönetmen bilerek ve isteyerek gösteriyor, gerilim olsun diye. "Lan kapının arkasında eli bıçaklı adam vaaar!" telaşı gereksiz bir tespitten başka şey değil.
fotoğrafın kaynağı: btnet.com.tr

Patlamış mısırdan daha tehlikeli tad kaçırıcılar da var
Şayet arkadaşlarınız film izlerken "şu arabayla bebekte ne kız kaldırılır haa" şeklinde yorumlar yapmıyorsa, ağzını bile açmıyorsa arkadaşlarınızla film izlemekte sakınca yok. Öyle arkadaş bulmak çok zor bulduysanız kaçırmayın. Birlikte kısa filmler, diziler çektiğimiz, senaryo yazarı Orhan Vurer film izlerken genellikle mesajlaşır. Bu yüzden filmden bir bok anlamaz. Bitince sorsan konusunu bile doğru yanıtlayamaz. Ben genellikle yalnız film izlerim. Tek başıma odamda kulaklıkla izlerim, filmden en iyi randıman böyle alınıyor.

Yönetmeni anlamak
Filmi izlerken yönetmenin derdini anlamamışsanız film bittiğinde aynı filmi izlemiş insanlarla oturup eleştiri (kritik) yapamazsınız. Yönetmene tam anlamıyla teslim olmak gerek. Gösterdiği önemli noktaları görmek, konuşmaları tam dikkatle dinlemek gerek. Sanat filmi olarak kategorilendirilen "Sıkıcı" filmlerde özellikle dikkatli izleyici olmak gerekiyor. Çünkü yönetmen 3 saattir bir saksıyı gösterip sonrasındaki 5 saniyede filmde anlatmak istediği mesajı verip kaçabiliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder