9.11.15

Korkunca

* Bu yazı evrim teorisine göz kırpmaktadır.

İnsan korkunca göz kapakları ardına kadar açılır, normalden daha fazla kan kompalanır, beyin gözlere "Bulabildiğin tüm görsel verileri gönder, bakalım nasıl kurtulacağız bu durumdan" komutu verir. Aynı komutu kulağa ve burna da verir. Beyin, topladığı bu verileri işlerken her zamankinden daha hızlı çalışır.

Beyin korkulan durumu anlamaya çalışırken bedendeki silahları da devreye sokar. Bacaklara ve kollara her zamankinden daha çok kan pompalanır. Böylece kollar yumruk atmaya, bacaklarsa koşmaya hazırlanır.

Beynimiz korku durumunda kaçmaya daha çok meyillidir. Aslında beyin alışık olmadığı her durumdan kaçmaya çalışır. Beynimiz fazlasıyla muhafazakar bir organdır. Öğrendiği verileri varlığını devam ettirmek için kullanır, yeni bilgiye olan açlığı devrim aşkından değildir yani.

Beyin kaçışı kolaylaştırabilmek için bedende fazlalık olarak gördüğü ağırlıkları bedenden dışarı atar. Korkudan altına işeyenlerin beyni "Fazla ağırlıklardan kurtul ve koş!" komutu veriyordur. İnsan farkında olmadan fazlalıkları bırakabilir.

Beyin korku esnasında ümitsizliğe kapılan kişiyi yatıştırmak için, kişinin o yaşına kadar mutlu olduğu anılarından bir slayt hazırlayıp kişiye zorla izletir. Bu olurken kişi, uzaktan büyüyerek yaklaşan bir ışık, yeşillikler içinde huri gibi kızlar, harika manzaralar, güzel bir doğum günü partisi falan görebilir. Ölüm uzmanlarına göre ölmeden önce gülümseyenlerin beyinleri, kişilere bu gibi yatıştırıcı görüntüler izletiyor.

İnsan da bir tür hayvan işte.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder