5.10.13

başlıksız

zor meziyet yalnızlık. soğuktan daha etkili bir silah. üşüyorsam da kalabalıkken üşüyeyim. daha kötü bir şey varsa o da....  daha ne olsun. yalnızsan zaten dibe vurmuşsun demektir. yine de anlaşılmamak da kötü bir şey. yanlış anlaşılma onu hiç söylemiyorum bile. yalnızım deyince yalnız olmuyor insan. yalnız olabilmek için gerekli şartları sağlamalı ve istenilen evrakları tamamlamalı. bir adet vesikalık fotoğraf, terk etmiş bir arkadaş, boş yere akmış bir avuç gözyaşı. bir de yalnız olabilmek için bir hayli umutsuz ve mutsuz olabilmek gerekli. eğer bu şartları taşıyorsanız yalnız sayılmazsınız. ayrıca iyi düşüncelerin yerini karamsar ve mantıklı düşünceler almalı tam anlamıyla yalnız sayılabilmek için. yalnız olan bir adamla- bayanı aynı kefeye koymamı istemeyin benden. kadın yalnızsa bunu gözyaşlarıyla belli edebilir. erkek ne yapsın. en fazla şiir yazar yalnızlıkla ilgili. onu yaparken de anlaşılmamaktan korkar. gerçi kendi bile anlayamaz yazdığı şiiri o ayrı. beni benden iyi anlayan biri olabilir mi? olur mu lan öyle şey!!! sen kendini anlayamıyorsan seni kim anlasın. elektrik tellerinin üzerine konmuş yusufçuk mu? ya da patlamış su boruları mı? yalnız ölmeyi hak edecek ne yapar ki bir insan. ya da yağmurda ıslanmayı... ben insanları insan olduğu için sevenlerden değilim evet, ben böyleyim. çünkü bazı insanlarla aynı grubu paylaştığım için kendimden utanıyorum. hayvanım lan ben... zorda kalınca hemen hayvanım, öküzüm... onların yine iyi kötü hayat kaideleri var senin neyin var aptal. bir takılmışsın çekim işine. beceremiyorsan yapma. abi aslında becerebilirim de. bırak da lı de li konuşmayı. abi ben iyi değilim. yağmur yağışı bana onu hatırlatıyor. ıslandıkça ısınıyormuşum gibi sanki. ama o beni sel sularıyla logara kadar sürüklemiş de haberim yokmuş. ben çok üzüldüm. o, o da üzüldü abi benim üzülmeme çok üzülmüş. hani bir komedi filminde gülme efekti, dramada duygusal müzikler olur ya. filmin duygusunu anlamasak da müziğin bıraktığı etkiyle güler ya da duygulanırız, öyle bir şey. yalnız başıma bir seyahate çıkıyorum. yanıma alacağım üç şey, çay, semaver, şeker abi ya 5 olsa yoksa çay kaşığı ve bardağı alamam. a 5 olursa da en önemli şeyi alamam ateşi, ne ile yakacağım semaveri. o zaman bu son abi kibriti de alayım. çayı severim. belki de çoğu insandan çok severim. sebebsiz bir mutluluk veriyor çay. küçük bardaksa üç küp şeker büyük su bardağı ise en fazla altı şeker.  bazı mutluluklar şeker gibi çabuk eriyor. karıştırmazsan da eriyor. en fazla 5 dk. seninle aynı ortam paylaşıyorum diye seninle dost olacağımı sanma. hayvanlar da bir arada yaşar ama doğal koşullar sebebiyle birbirini tüketirler. sen de benim ömrümü tükettin. ne yaptıysam seni ikna edemedim, hepimiz insanız. para en fazla maddi farklılıktır. maddi yönden farklılık önemsizdir. yani bu tanımlamaya göre sen önemsiz bir insansın hay... pardon ya gaza geldim bana 700 lira borç versene. aslında 500 lazım da 200 lirayı da israf edeceğim. "öbür dünyada biraz da israftan yanalım" safa gayret. e sen nasılsın görüşmeyeli bayağı kilo almışsın serpilmişsin, data sourcen kuvvetli anlaşılan. benim veremediğim her şeyi vermişler sana. ama benim verdiğim hiçbir şeyi de eksik etmişler ayıp etmişler.  bir kısa film çekelim dedik tamam her şey hazır değildi ama ben çok hazırdım. iki kişi gittik hep. dördün ikisi olduk. her şeyimiz vardı. umudumuz, hevesimiz paramız yoktu ama ihtiyacımız da yoktu o kadar fakir değildik. bir kavgada, tartışmada da ben haklı çıksam. yok olmuyor. en iyisi susmak ya da boş konuşmak. haklı olmak rezil olmak. kendini beğenmiyorsan başkalarınıı fazlasıyla beğendiğin içindir. özenti bir hayat kimin hoşuna gider. aynı türk dizilerinin yeni bölümü öncesi yayınlanan özetlere dönersin. özetlemem gerekirse hayat çok sıkıcı. sımsıkı sarılma hayata. hayat bir kobra yılanı gibi dolanır boynuna. aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık. ne yapacağımı bilemez duruma geldim. başka birinin cezasını neden ben çekecek mişim? sorarım size hakim bey.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder