ilkokul 4′ten beri zorunlu olarak ingilizce dersi görüyorum. hâla
ingilizce meramımı anlatamam. aslında belki anlatırım da kimse anlamaz. hâl böyle olunca insan kendine “gerizekalı mıyım lan ben?” diye
sormadan edemiyor. insanlar 2 ayda ispanyolca öğrenirken ben 8-10 yıldır
kıçı kırık ingilizceyi öğrenemedim. lakin ki ingilizce öğrenimi
konusunda benle aynı gelişimi kaydetmiş milyorlarca öğrenciyi görünce sistemin öğretme şeklinde kusur aramaya başladım. mesela "sister"ı niye "bacı" diye çevirmiyoruz? bir insanın "kız kardeeeeş, kız kardeeeeeeeeş" diye bağırması mümkün mü? bildiğin "bacıııı, bacııııııııı" diye bağırıyor işte.
ingilizcesi |
(sözlüksel)türkçesi |
(bana göre)türkçesi |
Sister |
Kız kardeş |
Bacı |
Brother |
Erkek kardeş |
Birader |
Home |
Ev, yuva |
Hane |
My baby |
Bebeğim |
Yavrum |
Hey my baby |
Hey bebeğim |
Hey yavrum |
ve daha bir çok şey...
çevirmenler ingilizceyi "kibar" göstermeye çalışıyor gibiler. böyle yaparak ingilizceyi benim gibi anadolu çocuklarına samimiyetsiz bir dilmiş gibi gösteriyorlar. ayıp.
bu yazı ilk kez
safa'nın not defteri'nde 5 aralık 2012'de
yayınlandı.